Iğdır’ın ve Ağrı Dağı’nın Jeoturizm Potansiyeli Üniversitemizde Tartışıldı

Üniversitemiz ile Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ortaklığında "Doğu Anadolu Volkanizması (Iğdır-Ağrı) Jeoturizm Potansiyeli ve UNESCO Süreci Toplantısı" Düzenlendi.

Üniversitemiz Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya Iğdır Valisi ve Iğdır Belediye Başkan Vekili Ercan Turan, Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, MTA Genel Müdürü Vedat Yanık, UNESCO Türkiye Milli Komisyon Başkan Vekili Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, Tuzluca Belediye Başkanı Ahmet Sait Sadrettin Türkan,  il protokolü, kurum amirleri ve Üniversitemiz personeli katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını Jeolojik Miras Envanteri Proje Koordinatörlüğü Yüksek Mühendisi Korhan Çakır yaptı. Programın genel amacına ve dikkat çeken noktalarına değinen Çakır, yapılacak olan projelere dair detaylar paylaştı.

Iğdır Valisi Ercan Turan ise konuşmasında illimizin jeoturizm potansiyeline değinerek Ağrı Dağı ve Tuz Mağarası’nın ön plana çıkan potansiyeller olduğunun altını çizdi. Vali Turan sözlerine şu şekilde devam etti:

“Turizm bacasız fabrikadır. Turizm değerleri açısından da bölgemizin en önemli merkezlerinden bir tanesi Iğdır ilidir. Türkiye’nin en büyük buzulu ve 14 tane volkanik alandan bir tanesi buradadır. Bu yönden bakıldığında doğa olaylarıyla birleştiği zaman müthiş imkânlar sunuyor. Ayrıca ilimizin yaban hayatı ve flora açısından muazzam bir potansiyeli var. 2004 yılında Ağrı Dağı milli park ilan ediliyor. Dağın alanı 88 bin hektar ve yüzde 65’i Iğdır sınırları içinde yer alıyor. Jeoturizm açısından Ağrı Dağının zenginliği tartışılmazdır. İlimizin bir başka zenginliği de tuz mağaralarıdır. Özelikle sağlık açısından Iğdır Üniversitesinin önemli araştırmaları var. İnşallah bu potansiyeller farklı fırsatları önümüze getirecek.”

Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ise “Doğu Anadolu Volkanizması Jeoturizm Potansiyeli ve UNESCO Süreci Toplantısı”nın genel amaçlarına değinerek Anadolu coğrafyasının jeolojik geçmişi nedeniyle zengin bir kaynak tabanına sahip olmasının Türkiye’yi açık hava laboratuvarı haline getirdiğini ifade etti.

“Iğdır Son Derece Stratejik Konuma Sahip”

Iğdır’ın stratejik önemine de dikkat çeken Rektör Alma, konuşmasının devamında şunları aktardı:

"Türkiye’nin en doğusunda bulunan Iğdır, Azerbaycan, İran ve Ermenistan ile komşu olması nedeniyle son derece stratejik bir konumda yer almaktadır. Daha da önemlisi, Iğdır, Ağrı Dağı, Tuzluca ve yakın çevresini içine alan geniş bir coğrafya ile doğal, tarihsel ve kültürel zenginliklere de ev sahipliği yapmakta. Fiziki olarak % 65’i Iğdır il sınırları içerisinde bulunan Ağrı Dağı ve çevresi jeolojik, ekolojik ve kültürel açıdan önem arz etmektedir. Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı, bilimsel açıdan değer taşıyan farklı jeolojik-jeomorfolojik oluşumları, etkileyici manzaraları içerisinde barındırmaktadır. Aynı şekilde, gökkuşağı tepeleri, zengin fosil örnekleri ve tuz mağarasının yer aldığı Tuzluca başlı başına önemli turizm çekiciliklerine sahiptir. Ağrı Dağı ve Tuzluca’daki Tuz Terapi Merkezi’nin son yıllarda binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlaması bölgenin turizm potansiyelini yansıtması bakımından önemli bir işaret olarak görebiliriz."

“Üniversitemiz Bölgenin Tarihsel ve Kültürel Kaynakların Koruyor”

Üniversitemizin bölgesel ve kültürel kaynakları korumak amacıyla gerçekleştirdiği çalışmalara dikkat çeken Rektör Alma, "Iğdır Üniversitesi olarak bölgenin tarihsel ve kültürel kaynakların korunarak kullanılması temelinde yeni çalışmaları da başlatmış bulunmaktayız. Nitekim bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile imzaladığımız protokol çerçevesinde tarihi Ejder Kervansarayını bünyemize kazandırdık. Aynı şekilde, farklı jeolojik öğe bakımından son derece zengin olan Tuzluca’daki Tuz Mağaralarının sağlık turizmine kazandırılmasına yönelik hazırlanan Tuz Terapi Merkezi projesini hayata geçirdik." dedi.

“MTA'nın Faaliyetlerini Destekliyoruz”

Konuşmasının son bölümünde MTA'nın 2021 yılından “Türkiye Jeolojik Miras Araştırmaları Projesi” kapsamında bölgede sürdürdüğü bilimsel çalışmaların takip edildiğini ve destek olunduğunu hatırlatan Rektör Alma, şunları kaydetti:

 “Kurumsal iş birliği temelinde bu kıymetli çalışmaların devam ettirilmesi ve bölgenin turizm potansiyelini ortaya konulmasına yönelik her türlü çalışmaya Iğdır Üniversitesi olarak sonuna kadar destek olmak istediğimizi vurgulamak isterim. Ulusal ve uluslararası jeolojik ve kültürel açıdan değerli alanların tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması amacı ile Üniversitemizin ev sahipliğinde ve toplantının paydaşları olan Iğdır Valiliği, Tuzluca Belediyesi, MTA Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun bugün Iğdır’da bulunmasını büyük bir şans olarak görmekteyiz.  Bu yüzden, doğal ve kültürel bir varlık olarak nitelendirilen Ağrı Dağı ve yakın çevresiyle beraber yakın gelecekte Iğdır merkezli olması muhtemel bir Jeopark’ın ilk adımlarının atılması amacı yapılan bu önemli toplantının verimli sonuçları olacağına inanıyoruz."

Rektör Alma'nın ardından konuşmasını yapan MTA Müdürü Vedat Yanık ise MTA'nın Türkiye'nin yer altı zenginlikleri araştırma ve bilimsel çalışmalar gerçekleştirme konusunda öncü bir rol oynadığını belirtti.

UNESCO Türkiye Milli Komisyon Başkan Vekili Prof. Dr. Nizamettin Kazancı da bölgenin jeopark olarak ilan edilmesinin adımları hakkında önemli bilgiler verdi.

“Iğdır Üniversitesi Zihnimizi Açtı”

Son olarak Iğdır Üniversitesi ile ikili iş birlikleri her daim önemsediklerini ifade eden Tuzluca Belediye Başkanı Ahmet Sait Sadrettin Türkan ise, “2021 yılında Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma hocamız ile birlikte Ankara’da yaptığımız ziyaretlerde iki önemli konuyu dile getirdik. İlki ilçemizde bulunan jeotermal sıcak su kaynaklarının analizi diğeri ise tuz mağaralarının altında petrol aranılması gerektiği konusuydu. Maden Teknik Arama (MTA) kurumu sayesinde ilçemizde çalışmalar yürütüldü. Yapmış olduğumuz bu küçük farkındalık sadece ilçemizde değil aynı zamanda Iğdır ve Ağrı Dağı eteklerinde de yeni çalışmalara zemin hazırladı. Bizleri bu konuda harekete geçiren ve zihnimizi açan Rektörümüze çok teşekkür ediyorum. Tuzluca’da bir Tuz Terapi Merkezi kurulması hayalimizde bile yokken Üniversitemiz sayesinde bunları başarmış olduk.” şeklinde konuştu.

MTA’nın Ağrı Dağı ve yakın çevresinde yaptığı “Türkiye Jeoloji Miras Araştırmaları Envanteri Projesinde” proje danışmanı olarak yer Üniversitemizin öğretim üyelerinden Dr. Adem Yulu da konunun bilimsel ayağıyla katkı sağladı.

Program açılış konuşmalarının ardından sunumlarla devam etti.

IÜ Haber Merkezi

  • Yayımlama Tarihi: 25 Eylül, 2023
  • Görüntülenme Sayısı: 379
Yazdır: